16 Kasım 2020 Pazartesi

ACI REÇETE

 google.com

yandex.com

ACI REÇETE

Şahabettin KÜÇÜKYAZICI

Sayın Cumhurbaşkanımız son zamanlardaki konuşmalarında halkı yeni fedakarlıklara hazırlamak maksadıyla acı reçeteden bahsetmektedir.

Kendileri, On sekiz yıldır, tek başına iktidar olan bir partinin lideridir. On sekiz yıldır, uygun gördükleri her türlü kanun TBMM çoğunluğu tarafından onaylanmış, yakınlarını bakanlık ve kamu yönetiminde yetkili kılmasına itiraz eden olmamıştır. Özelleştirmeler karlılık-verimlilik sağlamak için yapılmış, pek çok yeni yatırım gerçekliştirilmiştir.

Bununla beraber, on sekiz yılın sonunda  müreffeh Türkiye hedeflerine ulaşılamamış, hemen hiçbir konuda başarı sağlanamadığı gibi bu kez de acı reçete gündeme gelmiştir.

Ekonomik ve bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan uygulamalar Merkez Bankası ve diğer ekonomik kuruluşlarda ciddi sorunlara neden olmuştur. Türk Parasının değeri aşırı düşmüş, fiyatlar yükselmiş, tarımsal üretim düşüşleri yaşanmaktadır.

Türk Parasının durumu ortadadır. Bütün beklentilere rağmen iyileşme sağlanamamış, çoğu zaman gerçekler bilgilere ulaşım engeli kararı alınmak suretiyle gizlenmiştir. Kamu kaynaklarının yönetiminde şeffaflık sağlanamamış, pek çok kaynak kamu denetimi dışına çıkarılmıştır.

Büyük tanıtım organizasyonları ile faaliyete geçen alt yapı yatırımları müteahhitlerine büyük ayrıcalıklar tanınmış, bizce “gerekli olmayan”,  Dolar üzerinden garantiler verilerek  müteahhitler korunmuştur.

Yer altı kaynaklarımız ile ilgili olarak, bize göre yerindelik ve maliyet araştırmaları yeterli olmayan kararlarla arma ve işletme ruhsatları Ülkemiz yararına olmayabilir.

Hukuk ve demokrasi konusunda özlenen düzeyde olamadığımız bu konularda yetkili  kişi ve kurullar tarafından açıklanmaktadır. Adalet ve yargı sistemimiz çoğu zaman tartışılır hale gelmiştir.

Yazılı basın, radyo ve televizyon kuruluşlarında sorunlar yaşanmakta olduğu ileri sürülmektedir. Bir bakanın istifa haberi konusundaki örnek sanıyorum uzun yıllar konuşulacaktır.

Bilindiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Halkı geçen yüzyılın başında, yurdumuzu işgalden kurtaran emsalsiz bir zaferin sahibi olduğu gibi, zafer den sonra Osmanlı borçlarını ödemiş, ekonomik ve sosyal alanda da kalkınma sağlamıştır. Kurtuluş Savaşının zor koşulları altında Atatürk ve arkadaşları sürekli olarak TBMM denetimine izin vermiş, savaş ve barışta milletvekillerinin her türlü görüş düşünce ve önerilerine önem vermişlerdir.

Bize göre, muhalefetin susturulması yerine, muhalefet ne diyor? Dinlemekte fayda bulunmaktadır.

Elbette muhalefetin de Ayakları yere basan ciddi görüş ve düşünceler ortaya koyması kaçınılmazdır.

Elli yıl önce Verem ve Sıtma Hastalıkları ile kızıl, kızamık, çiçek salgınları savaşta başarı sağlamış Ülkemizde, grip aşısı sorunu yaşanmasından çok önce muhalefetin konuya parmak basmış olması gerekirdi.

TOKİ tarafından yapılan yatırımlarda, tarımsal üretimi doğrudan etkileyecek noksanlıkların zamanında gündeme getirilmemiş olması, ciddi su sorunları ve deprem riski  ile karşı karşıya bulunan İstanbul’un nüfusunun gökdelenlerle gereğinden fazla artması konusuna zamanında dikkat çekilmemiş olması bize göre büyük noksanlıktır.

Yeniden Acı Reçete konusuna dönmek gerekirse, ihtiyacımız olan halkın fakirliğe alıştırılması yerine, halkı çağdaş uygarlık düzeyine kavuşturacak, hukuk ve demokrasi reçeteleri gündemimizde olmalıdır.

Bize göre acı reçete ile birlikte ülkemizin elli yıllık birikimlerinin özelleştirme adı altında satılmasından elde edilen gelirlerin, torunlarımızın bile borçlandırılması suretiyle alınan kredilerin kullanım yerleri hakkında halkımız bilgilendirilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder